
Hitchcock, master of suspense…
Vertigo bir adamın (James Sterward) takıntıları ve ilk defa aşık olması hakkında bir film. Sevdiği kadın ölen bir adamın, bu kadını başka bir kadında tekrar canlandırma çabası. Bu gerilim filminde aynı zamanda derin bir duygusallık mevcut, belki de filmi bu kadar güzel yapan bu. Daha film başlar başlamaz bir ölüm sahnesi görüyoruz ve karakterimiz Scottie’nin “kusuru” yani yükseklik korkusunu öğreniyoruz ve sahneden çıkıp hikayeye dalıyoruz. Bir dedektif olarak dinlendirilen ve belkide masa başı bir göreve geçecek olan Scottie’nin içinde bulunduğu ruh halini yavaş yavaş izleyiciye aktaran Hitchcock bir yandan da başına örülen çoraplardan habersiz olarak Scottie’nin gözünden izliyoruz hikayeyi. Pure Cinema savunucusu Hitchcock, çok sahnede sözleri kullanmadan bize vermek istediğini harikulade aktarıyor, bu biraz da Hitchcock’un sinemaya sessiz sinema ile başlamış olmasından kaynaklanıyor. Hikayeyi yer yer kahramanın gözünden takip ediyoruz, onunla özdeşleşiyoruz, sonra f,ilmin ikinci yarısı başlıyor ve bir anda kahramanın bilmediği pek çok bilgiye sahip olup geriliyoruz. Sürekli kahramanı bir şeyler peşinde koşturarak bizleri geriyor sonra bu “şey” boş çıkıyor ve rahatlıyoruz. Bunu defalarca arka arkaya yapan Hitchcock adeta izleyiciyle oyun oynuyor.

Hitchcock öyle bir yönetmen ki, filmde Scottie’nin yükseklik korkusunun nasıl hissettirdiğini izleyiciye de hissettirebilmek için günümüzde vertigo effect denen kameranın zoom’u ve kameranın kendisini ters yönlerde hareket ettirerek yapılan bir teknik bulmuş. Mühendislik eğitimi almasının faydalarından biri diyebiliriz sanırım. Hangi yönetmenin kendi adında anılan bir tekniği var ?
Madeleine’nin adeta ölümden döndüğü o muhteşem sahne belki de defalarca izlenebilecek bir sahne, zaten bu yüzden filmin en önemli sahnesidir herhalde. Ek seçeneklerdeki Truffaut ile yapılan röportaj’da bu sahne ile alakalı yorumlar dikkat çekici ve şaşırtıcı. Bu kısmı sürpriz bırakıyorum.

Yine aynı röportajda Hitchcock filmi nasıl iki ayrı hikayeye ayırdığını. İlk hikaye bittikten sonra ikinci hikayenin hemen başında tüm hikayeyi izleyiciye verip nasıl şok ettiğini, fakat Scottie’nin bilmediği detaylar yüzünden nasıl izleyiciyi gerdiğini ve meraklandırdığını anlatıyor.
Yine aynı sohbetten filmin çeşitli yerlerinde kullanılan sis filtreleri sayesinde gizemli bir görüntü elde edildiğini, Hitchcock’un Madeleine’nin gizemli gözükmesini istediğini anlatıyor.
Ek Seçenekler
Çok ama çok doyurucu ekstraların olduğu bir disk. Bu yüzden klasiklerin bluray’leri her zaman ayrı bir heyecan yaratıyor bende. Menüsü biraz zor yönetiliyor ama problem yok, içerik bol olsun yeter.
- Yükseklik Korkusu Takıntısı, Hitchcock’un Başyapıtı İçin Yeni Hayat (29dk) : Vertigo’nun çekimleri ile alakalı bolca röportaj barındıran yaklaşık yarım saatlik bir belgesel. Martin Scorsese’den, Kim Novak’tan Barbara Bel Geddes’e ve Hitchcock’un kızına ve filmi yenileyen mühendislere kadar çok geniş bir katılımcı ile röportaj yapılmış. Ekstralar arasında en değerli bölümü bu belgesel oluşturuyor. Film hakkında bir çok detayı bu belgeselde öğreniyoruz.
Belgesel, Hitchcock’un San Francisco’ya gelişi ve burada bir cinayet filmi çekme hayali ile başlıyor. Restorasyon çalışmaları ile devam edip, mekan seçimleri anlatılıyor. Oyuncu seçimlerinde Madeleine için Vera Miles’ın tercih edildiğini hatta ilk kostüm testlerinde ve hatta Carlotta portresi için de model olduğunu öğreniyoruz. Fakat art arda gelen ertelemeler sonrasında Vera hamile olduğunu ve filme devam edemeyeceğini açıklıyor. Bunun üzerine Hitchcock Kim Novak ile devam etme kararı alıyor. Vertigo Effect’in nasıl uygulandığı ile alakalı bir bölüm izliyoruz. Sonra tekrar restorasyon çalışmaları ile belgeseli bitiriyoruz. - Suç Ortakları: Hitchcock’un İşbirlikçileri : Bu bölümde Hitchcock’un Vertigo ve daha pek çok filminde beraber çalıştığı alanının en iyisi profesyonelleri tanıyoruz.
- Saul Bass (10dk) : Grafik tasarımcısı, özellikle girişte karşımıza çıkan vertigo’yu ifade eden spiral ile tanınıyor. Ayrıca Psycho’nun efsanevi girişini de tasarlayan tasarımcı.
- Edith Head (17dk) : Holywood’a nasıl giyinileceğini gösteren kostum tasarımcısı diye başlıyor bu bölüm. Edith Head, gri renk elbisenin San Francisco’nun sisini temsil ettiğini ve gizem taşıdığını bu yüzden bu elbisenin çok önemli olduğundan bahsediyor. Fakat sarışın kadınlara gri yakışmadığından dolayı Kim Novak’ın gri giymek istemediğini öğreniyoruz. Durumdan haberdar olan Hitchcock’un onu razı ettiğini öğreniyoruz.
- Bernard Herrmann (14dk) : Pek çok Hitchcock filminin müziklerini yapan müzisyen. Film ile tam uyumlu müzikler nasıl yapılır ? Ders niteliğinde film müziklerine imza atmış bir müzisyen.
Psycho ve Vertigo müzikleri benim favorim. - Alma, Master’s Muse (12dk) : Hitchcock’un ilham perisi, biricik eşi. Hitchcock’ın kızı ve torununun yorumlarını bolca dinlediğimiz yönetmenin aile yaşamına odaklanan şahane bir bölüm. Bu bölümde Hitchcock ve eşi Alma’nın evlerine ne kadar bağlı bir çift olduğunu ve ev yaşantılarını görüyoruz. Hichcock sık sık filmleri hakkında eşine görüşlerini aktarır ve fikir alırmış.
- Hitchcock/Truffaut (14dk) : Hitchcock ile Truffaut’ın ABD’de 1962’de 50 saat boyunca yapılan ve Hitchcock’un tüm filmleri üzerine yaptıkları sohbetleri kitaplaştırılıyorlar. Bu bölümde bu sohbetlerden Vertigo ile alakalı kısımdan bir parçayı dinliyoruz.
- Ülke Dışındaki Sansür Sonu (2dk) : Hitchcock’un ABD dışındaki sansür komiteleri için hazırladığı alternatif son.
- Ölüm Korkusu Arşivi : Folca fotoğraf ve çizimden oluşan bir bölüm.
- Yönetmen William Friedkin İle Film Yorumları : The Exorcist’in yönetmeni William Friedkin’in yorumları ile filmi izlemek için bir seçenek.
- Universal’in 100 Yılı: Lew Wasserman Dönemi (8dk) : Stüdyo yöneticisi Lew Wasserman ile alakalı bir belgesel, stüdyo sistemini bitirip Hollywood’a star sistemini getiren kişi olan Lew ve herşeyin değiştiği bu yeteneğe dayalı dönemi anlatan bir kısa belgesel.